Yazar arşivleri: aadmin

ESRAR (KANNABİS) BAĞIMLILIĞI

Esrar için kullanılan diğer isimler: marijuana, ot, çay, pot, yabani ot. Neşelendirici etkisi bin yıldır bilinir. Ağrı kesici, uyku verici etkileri de vardır. En sık yasadışı kullanılan maddedir.

Esrara karşı tolerans gelişir, yani dozu arttırmadan aynı etkileri sağlamaz hale gelir, psikolojik bağımlılığı vardır, fiziksel bağımlılığı ise olasılıkla fazla güçlü değildir.

Esrar yoksunluğunda huzursuzluk, uykusuzluk, iştahsızlık ve hafif bunaltı olur. Esrar içildiğinde neşelendirici etkisi dakikalar içinde başlar, 2-4 saat sürebilir. En sık görülen etki gözlerin kızarması, hafif kalp hızlanmasıdır. İştah artışı ve ağız kuruluğu olabilir. Esrara bağlı paranoid fikirlerle giden psikotik bozukluk, bunaltı bozukluğu, kalıcı algı bozukluğu ve amotivasyonel sendrom (hiçbir şey yapmadan yaşama) gelişebilir.

Tedavisi ayık ve temiz kalma ve destekleme ilkesine dayanır.… Devamı

KOKAİN BAĞIMLILIĞI

En fazla bağımlılık yapan, sıklıkla kötüye kullanılan ve en tehlikeli maddelerden biridir. Diğer isimleri: Snow, cake, lady, freebase, crack, rock. Tıpta ilk olarak yerel anestezide kullanılmıştır.

Kokainin davranışsal etkileri hemen hissedilir ve 30-60 dakika sürer. Solunum yoluyla alınışı az tehlikeli, damardan ve sigara olarak alınması ise en tehlikeli yollardır. Ağızdan alımı beyin-damar hastalıkları, kalp anomalileri ve ölümle sonuçlanabilir.

Kokain sarhoşluğunda (zehirlenme) görülebilecek belirtiler: aşırı neşe veya duygulanımda küntleşme, gerginlik veya öfke, kalp atım artışı, gözbebeği genişlemesi, terleme-titreme, bulantı-kusma, burun akıntısı, kilo kaybı, kas zayıflığı, göğüs ağrısı, kalpte ritm bozukluğu, şaşkınlık, kasılma nöbetleri, koma.

Kokain yoksunluk belirtileri: yorgunluk, canlı ve hoşnutsuz rüyalar, uykusuzluk veya aşırı uyku, iştah artışı, aşırı hareketlenme veya durgunluk.

Kokaine bağlı paranoid sanrılar ve varsanılarla giden psikotik bozukluk, duygudurum bozukluğu, bunaltı bozukluğu, cinsel işlev bozukluğu, uyku bozukluğu gelişebilir.

Tedavisinde sosyal ortam değişimi, sık idrar tahlilleri, bireysel ve aileye yönelik psikolojik destek, kendine yardım grubu olan Adsız Narkotikler (AN) desteği, antidepresanlar yararlı olabilir.… Devamı

HALÜSİNOJEN BAĞIMLILIĞI

Psikodelik maddeler olarak da bilinir. Klasik olarak doğada bulunan halüsinojenler psilosibin ve meskalindir. Klasik yapay halüsinojen ise LSD’dir.(1938’de üretildi). Uzun dönem halüsinojen kullanımı sık görülmez. Fizik bağımlılığı yoktur.

Halüsinojen sarhoşluğu belirtileri: bunaltı, çökkünlük, paranoid (kuşkucu) düşünce, yargılama bozukluğu, algıların keskinleşmesi, yabancılaşma, yanılsamalar, varsanılar, gözbebeği genişlemesi, kalp hızının artması, terleme, çarpıntı, görme bulanıklığı, titreme, dengesizlik.

Halüsinojene bağlı kalıcı algı bozukluğunda geometrik varsanılar, renk parıltıları, renklerin belirginleşmesi, nesnelerin çevresinde ışık haleleri, nesneleri olduğundan çok büyük veya çok küçük görmeler olabilir. Halüsinojene bağlı psikotik bozukluk, duygudurum bozukluğu, bunaltı bozukluğu gelişebilir.

Tedavisi halüsinojen sarhoşluğunda konuşma ve yatıştırma, kısa süreli ilaç kullanımı, var olan psikiyatrik durumun tedavisi biçimindedir.… Devamı

UÇUCU (BALLY, TİNER, v.s) BAĞIMLILIĞI

Bu gruba çözücüler (solventler), yapıştırıcılar, uhular, aerosoller, propanlar, tiner ve benzin girer. Örnekleri: Bally, tiner, benzin, çakmak gazı, temizleme sıvısı, sprey boya, ayakkabı boyası, daktilo düzeltici sıvısı. Ucuz, kolay bulunan ve yasal maddelerdir. Bu nedenle yoksullar ve gençler tarafından sık kullanılır.

Uçuculara tolerans gelişir (doz arttırma gereği) fakat yoksunluk belirtileri hafiftir. Etkileri alımdan 5 dakika sonra başlayıp 3 dakika-saatler sürebilir. Uçucu sarhoşluğu belirtileri: kavgacılık, aldırmazlık, yargılama bozukluğu, sersemlik, nistagmus (göz titremesi), geveleyerek konuşma, yürürken sendeleme, uykulu hal, tepki yavaşlaması, titremeler, kasların zayıflaması, görme bulanıklığı veya çift görme, aşırı neşe, komaya varabilecek bilinç kaybı. Uçuculara bağlı olarak deliryum, kalıcı bunama, psikotik bozukluk ve duygudurum veya bunaltı bozukluğu gelişebilir.

Tedavisinde eğitim, alttaki kişilik bozukluğunun tedavisi, sosyal destekleme gerekebilir.… Devamı

EROİN (OPİYAT) BAĞIMLILIĞI

Opiyatlar eroin, morfin, hidromorfin, metadon ve kodeindir. En sık kullanılan opiyat eroindir. Düzenli kullanımıyla eroine birkaç ayda bağımlılık ve tolerans gelişmektedir.

Eroin kullanımıyla önce neşelenme, sonra apati (ilgisizlik), huzursuzluk, yargılama ve bellek bozukluğu, gözbebeklerinde daralma, sersemlik duygusu, sözleri geveleme, dikkat ve bellek bozukluğu olur; bunlar eroin sarhoşluğu belirtileridir.

Eroin kullanımının azaltılması veya kesilmesiyle ortaya çıkabilecek yoksunluk belirtileri; hoşnutsuz duygudurum, bulantı-kusma, kas ağrıları, göz yaşı artışı, burun akıntısı, gözbebeği genişlemesi, terleme, ishal, esneme, ateş, uykusuzluk. Eroin aşırı dozda alındığında solunum durması ile ölüme neden olabilir. Eroin komasında gözbebekleri topluiğne başı gibi daralmıştır.

Tedavisinde ayıklığın sağlanması, AİDS açısından bilgilendirme, denetimli metadon yerine koyma tedavisi, psikoterapi, adsız narkotikler (AN) gibi kendine yardım grupları sayılabilir.… Devamı

FENSİKLİDİN BAĞIMLILIĞI

Öteki adları: Melek tozu, kristal, barış hapı, süpergrass, hap, roket yakıtı, at sakinleştirici. Veterinerlikte kullanılan bir anestetiktir. Ketamin de benzer bir maddedir.

Fensiklidin sarhoşluğu (entoksikasyonu) belirtileri: kavgacılık, saldırganlık, dürtüsellik, yargılama bozukluğu, nistagmus (göz titremesi), hipertansiyon ve kalp hızının artması, uyuşma, ağrı duyumunda azalma, sarsak hareketler, konuşma peltekleşmesi, kas katılığı, kasılma veya koma, ses duyumunda artış. Fensiklidin alımından sonra 1-2 günde psikoz benzeri tablodan çıkılır. Bağımlılığında düşünce bozukluğu, reflekslerin azalması, bellek kaybı, dürtü denetimi kaybı, uykululuk, çökkünlük, yoğunlaşma bozukluğu olur. Fensiklidine bağlı psikotik bozukluk, duygudurum bozukluğu, bunaltı bozukluğu gelişebilir.

Tedavisinde konuşarak rahatlatma yararlı değildir. Bilinç kapalıyken takip, belirtilere yönelik tedavi, sessiz ve karanlık oda sağlamak, antipsikotik ve bunaltı gidericiler sayılabilir.… Devamı

SAKİNLEŞTİRİCİ UYKU VERİCİ (SEDATİF HİPNOTİK ) BAĞIMLILIĞI

Sakinleştiriciler gerilim azaltıcıdır, genellikle bunaltı gidericilerle eşanlamlı kullanılır. Sakinleştirici ve bunaltı gidericiler de doza bağlı olarak uyku verebilir, uyku vericiler de gündüz sakinleşmesi yapabilirler. Bu grup içinde bulunan ilaçlar benzodiyazepinler (Diazem, Rohypnol, Xanax, Valium gibi) ve barbitüratlardır.

Fizyolojik ve psikolojik bağımlılıkları vardır. Tolerans da gelişir. Çoğunlukla yeşil reçeteli ilaçlardır. Sarhoşluğunda (entoksikasyon) uygunsuz cinsel veya saldırgan davranış, oynak duygudurum, yargılama bozukluğu, sözleri geveleyerek konuşma, sarsak hareketler, sendeleyerek yürüme, nistagmus (göz oynaması), dikkat/bellek bozukluğu, uykululuk veya koma görülebilir.

Yoksunluk belirtileri ise: terleme, nabız artışı, elde titreme, uykusuzluk, bulantı-kusma, gelip geçici varsanılar (görsel, işitsel, dokunsal), huzursuzluk, bunaltı, sara benzeri kasılma nöbetleri. Özellikle barbitürat yoksunluğu yaşamı tehdit edebilir. Sakinleştirici, uyku verici ve bunaltı gidericilerle ilgili kalıcı bunama, kalıcı bellek bozukluğu, psikotik bozukluk gelişebilir.

Alkol ile alındıklarında zehirlenme olasılığı artmaktadır.

Tedavisinde psikiyatrik yardım, çevre desteği, uyku vericiler sayılabilir. Bağımlılık maddesini yeni bir maddeyle değiştirmekten kaçınmalıdır. … Devamı

BİPOLAR (İKİ UÇLU) BOZUKLUK

Bipolar Duygudurum Bozukluğu depresyonun bir türüdür. Bu hastalık ya manik dönemler ya da manik – depresif geçişli dönemler halinde seyreder. Depresyon, kısaca herkesin de bildiği gibi aşırı üzüntü, keder, mutsuzluk, enerji azlığı, isteksizlik olarak tanımlanırken, manik dönemlerde kişi depresif dönemlerin tam aksine aşırı enerjik, konuşkan, neşeli bir tablo çizer. Ancak bu enerji ve coşku halinin normal bir keyiflilik halinin ötesinde olduğu herhangi bir kişi tarafından da kolaylıkla anlaşılabilmektedir.

Bipolar I bozukluğunun yaşam boyu yaygınlığı %1 dolayındadır. Kadın / erkek oranı eşittir. Başlama yaşı 6–50 arasında ortalama 30 yaş dolayındadır.

Manik hasta canlı, aşırı hareketli, renkli giyinmiş, konuşkan ve coşkuludur. Davranışları garip olabilir. Aşırı hareketlilik nedeniyle hasta dağınık ve bitkin durumda olabilir. Yüksek ses tonuyla ve hızlı konuşur. Konuşmanın arasına girmek, kesmek zordur. İnsanlarla kolay ilişki kurar, ancak ilişkileri yüzeysel ve kısa sürelidir. El kol hareketleriyle, yüksek sesle ve çok miktarda konuşma görülür. Konuşmada kelime oyunları, şakalar olabilir.

Düşünce akışı (çağrışımlar) hızlanmıştır. Konuşurken konudan konuya atlamalar olabilir, buna fikir uçuşması denir. Ancak çoğu kez anlattıklarından bir anlam çıkarılabilir ve mantık bütünlüğü korunmuştur. Düşünceler genellikle birbirleriyle anlam ya da uyak bağlantıları gösterirler. Düşünce içeriği büyüklük ve kendine güven temaları ile doludur. Kişi kimsenin yapamayacağı işleri yapacak güçtedir, üstündür ve yeteneklidir.

Coşku, aşırı neşe, zaman zaman da öfke egemendir. Hastanın neşesi çevresindekilere de bulaşır. Ara ara duygulanım değişkenliği görülür. Gülerken birden ağlayabilir, ağlarken gülmeye başlayabilir. Sıklıkla engellendiklerinde öfkeli, kızgın, saldırgan olabilirler. Başlangıçta hafif bir hızlanma ve coşku içinde olan hastanın duyguları, hareketleri ve … Devamı

DİSOSİYATİF AMNEZİ (D.UNUTMA)

Disosiyatif bozuklukların temel sorunu bilincin “bölünmez” durumunun kaybıdır; bu bir karmaşaya yol açar. Disosiyatif amnezideki anahtar belirti hastanın belleğindeki depolanmış bilginin anımsanamamasıdır. Bu unutkanlıkla açıklanamaz, altta bir beyin bozukluğu yoktur, stresli ve acı veren olaylarla ilgilidir.
En sık görüleni sınırlı bellek kaybı olup birkaç saat-birkaç günlük bellek kaybıyla sonuçlanır. Genellikle birden bire sonlanır, az sayıda yineleme ile tam iyileşir.

Tedavide hastaya unuttuklarını anımsayacak kadar gevşeme sağlayan, damardan gevşetici ilaçlar yararlı olabilir.… Devamı

DİSOSİYATİF FÜG (D.KAÇIM)

Disosiyatif fügü olan hastalar, geçmişini unutup birden evlerinden veya bildik iş ortamlarından uzaklaşır ve önceki isim, aile, iş gibi önemli kimlik özelliklerini anımsayamazlar. Tamamen yeni bir kimlik ve iş edinirler. Her şeyi unuttuğunun farkında değildir; sessiz, sade, el-etek çekmiş gibidirler.

Nadir görülür. En sık savaş sırasında, doğal afet sonrasında, evlilik dışı ilişki gibi kişisel krizler sonucunda ortaya çıkar. Bazı kişilik bozuklukları füge yatkınlık sağlar: borderline, şizoid, histrionik. Genellikle saatler veya günler sürer, seyrek olarak yılları bulur.

Kendiliğinden ve hızlı iyileşir; tedavide psikoterapi yararlı olabilir… Devamı